Sigara Neden Zararlı?
Tütün
kullanımı yaklaşık 200 yıl öncesine kadar gidiyor. İlk zamanlarda
tütünün sağlığa iyi geldiği düşünülüyordu. Sigaranın zararları 1950’li
yıllara kadar çok fazla bilinmiyordu. Ancak, daha sonraki yıllarda
yapılan araştırmalar, sigaranın insan sağlığına gerçekten zararlı
olduğunu ortaya çıkardı. Sigara dumanında sağlık açısından zararlı
yüzlerce (bu sayı abartılmamıştır) madde bulunmaktadır.
Örnek vermek gerekirse, bunların en çok bilinenlerinden birkaç tanesi ;amonyak,
terebentin, kadmiyum, insektisitler, naftalin, aseton, arsenik, formal,
hidrojen siyanür, radon, polenyum, deterjanlar…Bunların bir çoğu
kanserojendir. Ayrıca tütün ve sigaranın sarıldığı kağıdın yanmasından
dolayı açığa çıkan maddeler ve katran da yine konserojen maddeler
arasındadır.
Kalıp - Damar sağlığı açısından özellikle tehlikeli olan maddeler ise nikotin
ve karbonmonoksittir. Nikotin kalp artışlarını hızlandırır, tansiyonu
yükseltir, kan pıhtılaşmasını arttırır. Yani kalbin yükünü ve oksijen
ihtiyacını arttırır. Bütün yanma olaylarında açığa çıkan zehirli bir gaz
olan karbonmonoksit ise, kandaki oksijen ile birleşerek kanda bulunan
oksijen miktarını düşürür. Sonuç olarak nikotin nedeniyle oksijene
gereksinimi artmış olan kalp, kanda yeterli oksijeni bulamaz ve işi çok
daha zorlaşır.
Sigara kullanımı ile doğrudan ilişkisi olduğu kanıtlanmış hastalıkları şöyle sıralıyalım: Ağız
kanserleri, sindirim sistemi kanserleri, solunum sistemi kanserleri,
akciğer hastalıkları, kalp ve damar hastalıkları, ülser, mesane kanseri.
Dünya
Sağlık Örgütü’ne göre dünyada 1 milyar 100 milyon insan sigara içiyor.
Erkekleri %47si, kadınların %12’si sigara tiryakisi. Ayrıca, son
yıllarda sigara içen kadınların sayısında nispeten daha fazla bir artış
olduğu gözlemlenmektedir. Bu da dünyaya yeni gelecek nesillerin
sağlığını direkt olarak etkileyecektir. Son rakamlara göre, dünyada
yılda 3 milyon kişi sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle ölmektedir.
Şimdi
hemen yeri gelmişken önemli bir konuya değinmek gerekiyor. Örneğin;
akciğer kanserinin sigaraya bağlı olarak meydana geldiği heryerde
söyleniyor. Fakat siz daha geçen ay akciğer kanserinden ölen bir
tanıdığınızın hiç sigara içmediğini biliyorsunuz ve uzmanların biraz
fazla abarttığını düşünüyorsunuz. Bunun açıklaması şöyle: Akciğer
kanserinin 4 türü vardır; hatta bunların da alt grupları vardır.
Bunların içinde sigara kullanımı ile doğrudan ilgili olanlar (%60) zaten
en sık görülen kanser türleridir. Sigara ile ilgisi olmayan ise, çok
daha az oranda görülen bir kanser türüdür.
İngiltere’de
yapılan bir araştırmaya göre günde 20 sigara’dan fazla içenlerin %40’ı,
daha emeklilik yaşına gelmeden ölmektedir. Oysa sigara içmeyenlerde bu
oran %15’dir.
Bir
de pasif içici kavramı var. Sigarayı içen kişi, eğer filtreli sigara
içiyorsa, bu filtre bir miktar zararlı maddenin geçişini engelleyebilir.
Halbuki sigaranın ucundan havaya karışan duman hiçbir süzgeçten
geçmediği için daha tehlikelidir. Yani uzun süre bu dumana maruz kalan
ve pasif içici denilen kişiler de tehlike altındadır. Ayrıca unutmamak
gerekir ki, sigarayı içen kişi de havaya yayılan bu dumanı yine
solumaktadır. Sigara içilen evlerdeki küçük çocuklarımız bronşit ve
zatürre gibi solunum yolu hastalıklarına daha sık yakalanırlar. Pasif
içici olduklarından akciğer kanseri açısından risk grubundadırlar ve
ileride sigara içmeye daha çok eğimli olurlar.
Özellikle
gelişmiş ülkelerde kamuoyuna yansıyan bu sonuçlar ve alınan tedbirler
sonucunda sigara kullanımı %50 ye varan oranlarda azaltılmıştır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorum yazamıyorsanız bilgi aşağıda.
- Eğer google üyesi değilseniz.
Adı/Url seçeneğini seçiniz.
- Adı/Url seçeneğini girdikten sonra yorumunuzu yapabilirsiniz.